Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4830 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18442 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddi ile mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ...'ın sevk ve idaresindeki araç ile davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması neticesinde vücudunda kemik kırıkları meydana gelecek şekilde yaralandığını, uzun süre tedavi görmüş olup tedavilerinin halen devam ettiğini, kazada davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 400,00 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen; 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı sigorta şirketinin satıcı-sağlayıcı konumunda olup sigorta ettiren ile sigortacı arasında satıcı-tüketici ilişkisi bulunduğu, davacı üçüncü kişi ile davalı sigorta şirketi arasındaki ilişkinin de sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; h??küm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi ile davalı sürücüsünden maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanmakta olup dava, davacı ile arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketine de yöneltilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yine 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin k bendinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, l bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış, anılan kanunun 73. maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, sigorta sözleşmesi, davacı ile davalı trafik sigortası şirketi arasında düzenlenmemiş olup taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında bir ilişki söz konusu değildir.Bu nedenlerle; davanın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı açıldığı, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 6102 sayılı TTK.'da düzenlendiği, davanın ticari dava niteliğinde olup görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gözetilmeden yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.