Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4820 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19494 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ...'ın, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması neticesinde malul kalacak şekilde yaralandığını, uzun süre yoğun bakımda kalmış olup vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiğini ve tedavisinin halen devam ettiğini, davalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olup hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/32 Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, kaza sonucu küçük ...'ın yaralanması nedeniyle müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek küçük ...'ın iş göremezlik zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan; her bir davacı için 5.000,00'er TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 12/04/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 4.000,00 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalılar ... ve ... vekili, kazada müvekkili araç sürücüsünün kusursuz olup kaza sonucu yaralanan küçük ... için maddi ve manevi her türlü yardımın yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkilinin poliçe limitiyle sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve davacının gerçek zararı nispetinde sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 4.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... ve ...'tan olay tarihinden, davalı ....den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen; davacı ... için 5.000,00 TL, davacılar ... ve ... için 2.500,00'er TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı BK.’nun 53. maddesine (6098 sayılı TBK'nun 74. maddesi) ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.Somut olayda, mahkemece, İTÜ'nde görevli öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan kusur raporu esas alınarak, her ne kadar davalı sürücü ...'ın savunmasında ve araçta yolcu olarak bulunan tanık ...'ın ifadesinde, yaralanan küçük ...'ın yolun sağında bulunan kamyonun önünden aniden yola çıktığını beyan ettikleri anlaşılmakta ise de; gerek olay yeri krokisinde gerekse tanık ...'in ifadesinde, olay yerinde böyle bir kamyonun bulunduğundan bahsedilmediği dikkate alınmak suretiyle olay yerinde kamyonun bulunduğu ispatlanamadığından davalı sürücünün tali ve %20 oranında, yaralanan küçük ...'ın ise asli ve %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak ceza yargılamasında, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan kusur raporuna göre sanık sürücünün kusursuz olduğu belirtilmiş ve olay yerinde bahsi geçen kamyonun bulunduğu da ispatlanmış olduğundan ceza mahkemesince, yüklenen suç açısından olayda bir kusurunun ve kastının bulunmaması nedeniyle davalı sanık sürücü ...'ın beraatine karar verilmiştir. Uyap kayıtları üzerinde yapılan incelemede de, beraat kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 02/12/2013 tarihli 2013/4743 Esas 2013/27563 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, ceza mahkemesince belirlenip kesinleşen maddi olguya dayalı olarak davalının meydana gelen kazada kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 24.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.