Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4806 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19211 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, ... ilinden ... ili istikametine seyreden davalı ...'ye ait olan ve sürücü ... idaresindeki kamyonun kendisine yeşil yanıp hareket ettiği esnada orta refüje ayağını basmak üzere olan davacı ...'in sol ayağının ezildiğini ve ampüte edildiğini,uzuv kaybı oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı ... için 3000,00 TL maddi tazminat ile davacı ... için 7000,00 TL, davacı eş ... için 4000,00 TL ve davacı oğlu ... için 4000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlilte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savumuştur. Davalı ... yetkilisi, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, müvekkil şirketin kaza yapan aracın ne işleteni ne de maliki olduğunu belirterek davanın müvekkil şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ...'in maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 2995,23 TL maddi tazminatın ve 1500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davacı ... yargılama sırasında doğal yoldan vefat etttiği için ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2010 tarih, 2101/206-185 sayılı verasat ilamındaki miras payları oranında davacı ..., ... ve diğer mirasçılar ... ve ...'na verilmesine; davacı eş ... için 1000,000 TL ve davacı ... için 1000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahili ile bu davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre trafik kaydı, işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.Bu yasal düzenlemeler karşısında kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.Gerek doktrinde gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ... adına kayıtlı, 28 K 8249 plakalı kazaya karışan kamyonun, davalı tarafından diğer davalı ...'ye kiralandığı dava dilekçesinde davacılar vekili tarafından ileri sürülmüş ise de Mahkemece bu husus araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece davalı ...'nin kaza tarihi itibariyle farazi işleten sıfatının bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile davalı ...'nin tazminattan sorumlu tutulması suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ye geri verilmesine 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.