Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4805 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19052 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.03.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu ....'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla Vergi Dairesindeki KDV iadesi alacağının 80.000 TL'lik kısmını 9.12.2009 tarihinde davalı ...'e temlik ettiğini belirterek davalılar arasındaki temlik tasarrufunun iptalini talep etmiştir. Davalı ..... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığını, davalı ...'den ön ödemeli sipariş aldıklarını, malları zamanında teslim edemedikleri için siparişin iptal edildiğini bu nedenle temlik işlemi yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, müvekkilinin 4.12.2009 tarihli sipariş bedeli olarak borçluya 8.12.2009 tarihinde 80.000 TL ödediğini, malların teslim edilmemesi üzerine ödediği bedel karşılığı dava konusu temlik işleminin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu temlik işleminin taraflar arasındaki sipariş nedeniyle gönderilen paranın, siparişten vazgeçilmesi nedeniyle iadesini sağlamaya yönelik olduğu doğrudan borçlu olunan bir paranın ödenmesi mahiyetinde olup muvazaa bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil ve bu konuda sübut bulunmadığı, davacı tarafından yapılan icra takibinin de temlikten sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Takip konusu borç 28.07.2009-28.11.2009 aralığında tanzim tarihli çek ve bonolara dayalı olduğundan icra takibinin iptali istenen tasarruftan sonra yapılmış olmasının davanın red sebebi yapılması doğru görülmemiştir.Davalılar vekilleri dava konusu temlik işleminin 04.12.2009 tarihli sipariş bedelinin, sipariş yerine getirilemediği için iadesi amacıyla yapıldığını savunmuşlar ve mahkemecede savunma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. 04.12.2009 tarihli siparişin varlığı yönünden öncelikle davalı ...'in ne iş yaptığının tespiti amacıyla ilgili Vergi Dairesi ve SGK'ya müzekkere yazılarak yaptığı işin tespiti, sipariş konusu malzemenin ne kadarlık bir alanda kullanılacağı yönünden inşaat mühendisi bilirkişi, söz konusu siparişin davalıların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı yönünden ve davalıların banka kayıtları üzerinde (1.12.2009-1.12.2010 arası) inceleme yapılması yönünden mali müşavir bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, dava konusu temlik işleminin İİK 278,279,280 maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.