MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2012NUMARASI : 2010/125-2012/443Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davalı Ş.. K..'nın sürücüsü olduğu, zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın tek tarafla kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, davalı G.. H.. tarafından müvekkiline 84.809,00 TL ödeme yapılmış olsa da bu ödemenin yeterli olmadığını belirterek şimdilik 8.000,00 TL tazminatın davalı Ş.. K.. yönünden kaza tarihinden, G.. H.. yönünden başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 40.000,00 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir.Davalı G.. H.. vekili, davacıya yapılan ödeme ile sorumluluklarının sona erdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.Davalı Ş.. K.., kazanın oluşumunda kusurlu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 40.000,00 TL iş gücü kaybından dolayı oluşan maddi tazminatın 8.000,00 TL'sinin davalı Ş.. K..'dan olay tarihinden itibaren, davalı G.. H..'ndan 22/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, bakiye 32.000,00 TL'nin ise 22/02/2010 tarihinden işleyen yasal faiziyle birlikte davalı G.. H..'ndan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davacının talep ettiği daimi işgöremezlik tazminatının hesaplanmasında, davacının kaza tarihindeki gerçek ücretinin esas alınması gerekir. Hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda, zabıta araştırmasında belirtilen aylık kazanç esas alınarak zarar hesabı yapılmıştır. Oysa, davalı tarafça dosyaya sunulan maaş bordrosu suretine göre davacı Van Belediye Başkanlığı'nda çalışmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının kaza tarihinden itibaren maaş bordrolarının getirtilerek net aylık kazancı üzerinden hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-KTK'nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa'nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup bu durumda; mahkemece, öncelikle ödemenin yapıldığı tarih itibariyle zarar tesbit edilip ondan sonra bu ödemenin, KTK.nun 111/2 maddesi gereği yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bunun için de ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılması ve karşılaştırma sonucunda eğer ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Şu durumda; mahkemece, yukarıda açıklanan yönteme uygun olmayacak şekilde yapılan hesaplama ile zararın belirlendiği bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.4-Davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda alınan adli tıp uzmanı doktor raporunda, davacıda %33.2 oranında daimi maluliyet bulunduğu belirtilmişse de davacı tarafça dosyaya sunulan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunda, davacıda %20 daimi maluliyet bulunduğu, dosyaya getirtilen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunda ise %16 daimi maluliyet bulunduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden davacının maluliyet oranına ilişkin çelişkinin giderilmesi yönünden rapor alınıp gerektiğinde aktüerya bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı G.. H.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı G.. H..'na geri verilmesine 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.