Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4701 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4735 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2011/372-2012/719Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı adına kayıtlı olup, dava dışı reşit olmayan sürücü Muhammet Arslan idaresindeki motosikletin 27/09/2008 tarihinde çarptığı yaya Ö. A.'ın vefat ettiğini, motosikletin trafik sigortası bulunmadığından hak sahipleri tarafından müvekkili aleyhine açılan davada hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatının icra yoluyla müvekkili tarafından ödendiğini, davalı hakkında 54.861,69 TL alacağın, faiz ve masrafları ile birlikte rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, motosikleti 1994 yılında Z. D. isimli şahsa haricen sattığını, araçla ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesine göre trafikte kayıtlı motorlu araçların noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirleri geçersizdir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülüp sonuçlandırılması, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp değerlendirilmesi ile mümkündür. Davalı, sunmuş olduğu delil listesinde kazaya karışan motosikleti 1994 yılında satmış olduğunu iddia ettiği Zafer Dağ’ın tanık olarak dinlenmesini istemiştir. Mahkemece, davalının bildirdiği tanık dinlenmemiş, davalının savunma hakkı kısıtlanacak şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.O halde, mahkemece, davalının tanığı usul hükümlerine uygun biçimde çağrılarak dinlendikten sonra, davalının incelenmesini istediği Besni Sulh Ceza Mahkemesinin 1994/96 E. sayılı dosyası, Osmaniye Çocuk Mahkemesinin 2008/192 E. sayılı dosyasındaki tanık beyanları ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yukarıda anılan kanun maddeleri gözetilmek suretiyle davalının işletenlik sıfatının olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.