MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, ıslah dilekçesiyle 19.474,70 TL işgücü kaybı tazminatı ve 1.531,27 TL tedavi giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 24.05.2012 günlü, 2011/7747 Esas, 2012/6753 Karar sayılı ilamı ile “mahkemece hükme esas alınan sağlık kurulu raporunda davacının yaralanmasına bağlı olarak % 15 hafif özürü olduğu belirtilmiş ise de, raporda hangi verilerin esas alındığının belirtilmediği ve davacının yaptığı işin maluliyet oranını belirlemede dikkate alınıp alınmadığı da belirtilmediğinden denetime elverişli olmadığı, Adli Tıp Kurumundan sosyal sigorta işlemleri yönetmeliği hükümleri dikkate alınmak suretiyle belirlenecek maluliyet oranı esas alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği” belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda maluliyete yönelik tazminat talebinin kabulüne, 19.474,70 TL'nın 05.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının tedavi giderlerine yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.syadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Bozma öncesi verilen hükümde, davacı lehine 1.531,27 TL tedavi giderine hükmedilmiştir. Kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin bozma ilamında tedavi giderlerine yönelik bir bozma olmadığından davacı lehine bu husus kesinleşmiş olup, bozma sonrası verilen hükümde davacı aleyhine olacak şekilde tedavi giderleri talebinin reddedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.