Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4298 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1279 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2012NUMARASI : 2012/659-2012/708Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar H.. T.. ile M.. Y.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu H.. T..'in aleyhine açılan katkı payı alacağı davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla muvazaalı olarak adına kayıtlı iki taşınmaz üzerine halasının oğlu davalı M. A.Y. lehine 2.8.2006 tarihinde %15 faizle 100.000,00 TL ipotek tesis ettirdiğini belirterek, muvazaalı ipotek tesisinin iptaline,katkı payı davasıyla sınırlı olarak ipotek kaydının terkinine,ipotek tesisine konu borcun davalı Hüseyin'in kişisel borcu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu H.. T.. vekili,Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın MK'nun 241.maddesinde öngörülen süre içinde açılmadığından zamanaşımının dolduğunu,davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığının kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğunu,dava konusu taşınmazların alımında davacının katkısı olmadığını,ipoteğin de borç karşılığı verildiğini, terditli dava açılamıyacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı M.. Y.. vekili, görev, husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddini, dava konusu ipoteğin de davalı borçluya verilen borç karşılığı tesis edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Akhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin Aile Mahkemesi sıfatıyla verdiği davanın kısmı kabulü ile İzmir 4.Aile Mahkemesinin 2007/324 Esas sayılı katkı payı davası ile sınırlı olmak üzere 2.8.2006 tarihli ipotek kaydının terkine, diğer istemlerin reddine ilişkin kararı Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 31.5.2012 tarihli kararı ile davaya bakma görevinin Akhisar Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulmuş bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma toplanan delillere göre İzmir 4.Aile Mahkemesinin 2007/324 Esas 2010/1141 Karar sayılı dosyasından hesap yapılırken dava konusu ipotekler katkı payı hesabında dikkate alınmadan 36 nolu parsel için 43.125,00 TL, 12 parsel için 69.201,00 TL katılım alacağının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın kesinleşmesi karşısında davacının dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipotek nedeniyle herhangibir zarara uğramasının söz konusu olmadığı ve bu aşamada davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına, davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının dava açmakta haklı olduğu, tesis edilen ipoteğin muvaaalı olduğu görüldüğünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar H.. T.. ile M.. Y.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı ipotek iptaline ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermesi nedeniyle davalıların yargılama giderleri ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretiyle sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar H.. T.. ile M.. Y.. vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.Somut olayda davacı tarafından davalı Hüseyin Tanrısever aleyhine açılan ve 27.2.2012 tarihinde kesinleşen İzmir 4.Aile Mahkemesinin 2007/324 Esas 2010/1141 karar sayılı ilamı gereğince davacının davalı kocadan 188.253,24 TL katkı payı alacağı olduğu bu alacağın İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2011/556 sayılı dosyası ile 193.410,00 TL üzerinden 25.1.2011 tarihinde takibe konduğu, takibin kesinleştiği ve davalı borçluya ait Buca 19 parsel 23 nolu bağımsız bölümün 6.9.2011 tarihinde alacağa mahsuben 125.000,00 TL bedelle, Akhisar 214 parselde kayıtlı taşınmazın 22.1.2013 tarihinde alacağa mahsuben 48.000,00 TL bedelle davacı tarafından alındığı böylece davacının katkı payı alacağı nedeniyle yaptığı takip sonucu alacağının 173.000,00 TL'sini tahsil ettiği ancak tahsil edilemeyen bakiye alacağının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki mevcut delilerden davalılar arasındaki dava konusu Akhisar 1929 ada 36 parsel 8 nolu bağımsız bölüm ile 422 ada 12 parsel 16 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan 2.8.2006 tarihli ipotek işleminin muvazaalı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2011/556 takip dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak dava konusu 2.8.2006 tarihli ipotek işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar H.. T.. ile M.. Y.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 23,40 TL fazla alınan peşin harcın davalılar H.. T.. ile M.. Y..'a geri verilmesine 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.