Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4266 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18605 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalı ...'un işleteni olduğu aracın, ehliyetiz sürücü davalı ....'in sevk ve idaresinde iken yaya ...'e çarparak yaralanmasına neden olduğunu, yayanın tedavi giderlerini karşılayan sağlık sigortacısının müvekkilinden ödediği bedelin bir kısmını rücuan talep ettiğini, bu nedenle müvekkili tarafından 60.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davanın kısmen kabulü ile 24.457,50 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, zorunlu trafik sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, kusur oranlarının belirlenmesi için makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda, davalı sürücünün %50, dava dışı yayanın %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, itiraz üzerine alıan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden alınan raporda ise davalı sürücünün %15, dava dışı yayanın %85 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin raporunda belirtilen kusur oranlarına göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur oranlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti'nden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.