MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Asıl davada davacılar vekili, davalıların işletenleri ve sürücüleri olduğu araçların müvekkillerinden ...'in sevk ve idaresindeki araca çarparak müvekkillerinden ...'in babası, ...'nın eşi, ...'nin oğlu ve diğer müvekkillerinin babası olan ...'in ölümüne sebebiyet verdiklerini, davacı ...'in yaralandığını ileri sürerek, toplam 9.500,00 TL maddi tazminat ile davacı ... için 15.000,00 TL ve diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000,00'er TL, manevi tazminatın 11.06.2013 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacı vekili, asıl davaya konu kaza nedeniyle kazaya karışan ... plakalı traktörün zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadığından, müvekkili tarafından ölen ...'in eşi ...'ya 04.02.2010 tarihinde 10.321,00 TL ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili için traktörün işleteni ve sürücüsü davalılar hakkında yapılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre birleşen davanın kabulüne, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/160 sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin 10.312,00 TL asıl alacak ve 20,30 TL işlemiş faiz miktarı yönünden devamına, icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile % 40 oranında 4.128,40 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, asıl davada davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL, maddi tazminatın ıslah edilen kısımlar yönünden ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, traktör hasarından kaynaklı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 750 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, traktör hasarından dolayı elde edilemeyem kira gelirinden kaynaklı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 675 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, cenaze giderinden kaynaklı 200 TL maddi tazminatın, ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara miras payları oranına göre verilmesine, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine, birleşen dava ise itirazın iptali istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Mahkemece, asıl davada kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden A.A.Ü.T 'nin 12. maddesi gereince tarifenin üçüncü kısmına göre davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.4-Davacılar vekili, 23.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah edilen miktarlar için kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiş olduğundan, mahkemece ıslah edilen tazminat miktarları için de kaza tarihi 26.02.2008 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile ıslah edilen kısımlar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.5-Birleştirilen davada, davacı Güvence Hesabı tarafından davalılar ... ve ...'in olaydaki 2/8 kusur oranlarına göre davacı ...'ya 04.02.2010 tarihinde 10.321,00 TL ödenmiş, davalılar aleyhinde yapılan icra takibine itiraz üzerine Güvence Hesabı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır.Dosyadaki bilirkişiler kurulu raporu ile mahkemece de benimsendiği üzere davalılar %9 oranında kusurludurlar.Bu halde mahkemece davalıların %9 oranındaki kusurlarına isabet eden tazminat yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken 2/8 kusura denk gelen 10.321,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.6-Mahkemece, birleşen davada davacı Güvence Hesabı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... ve ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar ... vs. vekilinin, (5) ve (6) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle de birleşen dosya davalıları ... ve ...'in vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ...'e geri verilmesine 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.