Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4243 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24139 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; müvekkilinin trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu davalıya ait aracın, davadışı ... idaresinde iken karıştığı çift taraflı trafik kazasında hasarlanan diğer araçlar için ödeme yaptıklarını, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğunu, kaza alkol etkisiyle meydana geldiğinden rücu haklarının doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.643,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 17.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı ...; kazanın yeni yapılan ve uyarı levhası olmayan sete vurulması nedeniyle meydana geldiğini, alkol etkisiyle olmadığını, zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanmadığını, poliçede ek ihtiyari teminat olmadığından davacı tarafından fazladan ödenen 2.703,00 TL'nin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyularak iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin 2011/6964 Esas, 2012/1477 Karar sayılı, 13.02.2012 tarihli bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle “kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelip gelmediği, başka etkenlerinde rol alıp almadığı hususunda, içlerinde nöroloji uzmanının da bulunduğu İTÜ ve Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması” için karar bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak İTÜ'den bilirkişi raporu alınmıştır. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporu iki Y.Doç.Dr. Yüksek Mühendis tarafından hazırlanmış olup heyette nöroloji uzmanı bilirkişi bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli olmayıp bozma ilamının gereği yapılmamıştır.Bu durumda mahkemece, önceki bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelip gelmediği, başka etkenlerinde rol alıp almadığı hususunda, içlerinde nöroloji uzmanının da bulunduğu İTÜ ve Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.