MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken davalı idare tarafından sürdürülen yol yapım çalışmaları nedeniyle trafik kazası geçirdiğini, müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu, Karayolları Trafik kanunu gereğince karayolunun bakımı ve onarımı ile sorumlu kuruluşların karayolu yapısını trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü olduğunu, davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zararlar karşılığı HMK nın 107/1 maddesi gereği 500,00 TL, çalışma gücünün kaybı nedeniyle uğranan maddi zararlar karşılığı olarak 750,00 TL, tedavi giderleri için 500,00 TL ile manevi zararları karşılığı olan 100,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere göre idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerine ait olduğu gerekçesi mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş ve hüküm temyiz edilmeksizin 19.07.2013 tarihinde kesinleşmiş, ancak davacı vekili 23.08.2013 tarihli dilekçesi ile dava açılırken ödenen peşin harcın iadesi talebinde bulunmuş, mahkemece bu talebin kabulü ile 29.08.2013 tarihli ek karar ile davacı tarafından ödenen peşin harçtan alınması gereken harcın mahsubu ile bakiye harcın ödenmesine ve davalı yararına vekalet ücreti verilmesine şeklinde karar verilmiş; bu husus davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekilinin temyiz talebi yerel mahkemenin 29.08.2013 tarihli ek kararına ilişkindir. Ek karar ile hükümlerde esaslı değişiklik yapılamaz. Davalı vekilince vekalet ücreti konusunda bir talep bulunsa dahi ek kararla hüküm değiştirilemeyeceğinden hükmün ek karar yolu ile değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup ek kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin 29.08.2013 tarihli ek kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.