MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı nişanlı olan oğlunun oturması için satın aldığını ve borçluyu tanımadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ... vekili, taşınmazın emlakçı vasıtası ile ve banka kredisi kullanılarak satın alındığını, müvekkilinin borçlu ile bir ilgisinin olmadığını belirtmiştir.Davalı ... ve ..., davanın reddini istemişlerdir.Davalı borçlu vekili, müvekkilinin diğer davalıları tanımadığını, yakınlık ve akrabalık ilişkisi olmadığını gerçek değerleri üzerinden satış yapıldığını belirtimiştir.Mahkemece, borçlunun borcun doğumundan sonra, adına kayıtlı taşınmazları, borçlarından kurtulmak için muvazaalı olarak diğer davalılara devrettiği anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.1-Davalı borçlu ...'e mahkemenin gerekçeli kararı 04.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, karar davalının vekili tarafından yasal süre geçtikten sonra 20.02.2013 tarihinde temyiz edildiğinden, süresinde olmayan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı ...'nin taşınmazı gerçek bedeli ile satış bedeli arasında fahiş fark olacak şekilde satın alması, davalı ...'a yapılan satışa rağmen borçlunun taşınmazda oturmaya devam etmesinin yaşam deneyimlerine uygun olmaması ve davalı ...'nin köylüsü olan borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olması (İİK. 280/I) nedeni ile davalı ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine.3-Davalı ...'ın dava konusu taşınmaz için 73.000,00 TL konut kredisi çektiği ve bu kredi nedeni ile alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiği, bilirkişinin gerçek değer olarak bu taşınmaz için 60.000,00 TL değer belirlediğine göre, dava konusu bu taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunmadığı gibi anılan davalının borçlunun durumunu ve ızrar kastını bildiği de ispat edilmediğinden bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.442,64 TL kalan harcın temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.