Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4083 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19234 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :......Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; dava dışı sigortalı olan ......’ne ait bulunan ...... adresindeki işyerinin davacı nezdine işyeri poliçesi ile sigortalandığını ancak dahili su hasarının meydana gelip 08.09.2009 tarihinde işyerinin zarar görmesine neden olduğunu yoğun yağmurdan dolayı binanın yağmur oluklarının bağlı olduğu apartman pis su gider borusunun tıkanması sonucunda zararın meydana geldiğini ve sigortalısına ödeme yapılarak alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine.......İcra Müdürlüğünün 2010/6751sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.Davalı; yanıt vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, işyeri sigortası poliçesinden kaynaklanan hasarın ortak yerlerden kaynaklandığı iddiasıyla apartman yönetiminden rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34.maddesinin 1.fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” Hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de yöneticinin görevleri sayılmaktadır. Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konularak 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülü-ğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir.Bu hükümler göstermektedir ki, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu, vekil statüsündedir. Dolayısıyla, gerek iç ilişkide gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir. (HGK 08.11.2006 gün 2006/12-682 E. 2006/682 K)Davalı yönetim, hasarın gerçekleştiği tarihte sigortalı dairenin bulunduğu sitenin yöneticisidir. Davalı ile kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, site ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlenmişlerdir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır.Dava konusu hasarın ortak yerlerden olan bina oluklarının bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklandığı iddia edilmektedir. Davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı site yöneticisinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü zorunlu bulunmaktadır. (Yargıtay uygulaması bu yöndedir)Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilip tarafların göstereceği deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.