Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4080 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12882 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkili şirkete kaskolu, davalıya ait aracın karıştığı kazada ağır şekilde hasarlandığını, pert total olarak kabul edilmesinin uygun görüldüğünü, sovtaj bedeli dahil 18.000,00.-TL maddi tazminatın 29.09.2008 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalıdan 18.09.2008 tarihinde taahhütname alındığını, bu taahhütnameye göre “araç satışı sırasında haciz dolayısıyla satışa engel bir durum (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, rehin vs.) oluşur ise sovtaj bedelini iade edeceğini” kabul ettiğini, müvekkili nezdinde kalan hasarlı aracın satışı için işlemlere başlandığını 01.10.2008 tarihinde yapılan ihaleye göre aracın ...'ya 8.588,00.-TL'ye satıldığını, alıcı tarafından onarım için 6.731,90.-TL masraf yapıldığı ancak araç kaydı üzerine 13.10.2008 tarihinde .... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulması nedeniyle aracın satılamadığını, devrin gerçekleştirilememesi nedini ile alıcıya yaptığı masraflar ve satış bedeli olarak 15.319,00.-TL iade edildiğini belirterek, sözkonusu 15.319,92.-TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davacıya satış ve diğer işlemlerin yapılması hususunda yetki verildiğini, yetki verildiği tarihten sonraki bir tarihte haciz işlemi yapıldığını, davalının kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; sigortalı aracın tam hasarında kasko şirketlerinin sigortalı tarafından yatırılan primlerin karşılığı olarak aracın tam bedelini ödemekle yükümlü oldukları, somut davada davacı sigorta şirketinin aracın 3. kişiye devri sırasında basiretli işadamı gibi davranmak ve trafik kaydında tedbir olup olmadığına ilişkin gerekli inceleme ve araştırmada bulunduktan sonra bu işlemleri yerine getirmesi gerektiği, davalının aracı üzerindeki tedbir kararının davalının keyfiyetinde olmayan mahkemece konulmuş bir tedbir kararı olduğu, davacı sigorta şirketinin aracın trafik kaydı konusunda gerekli araştırmayı yapmadan tedbirin davalı tarafından kaldırılmasının imkanı olup olmadığını tespit etmeden ve basiretli bir tacir gibi davranmadan 3. kişiye aracın devri hususunda anlaşarak bundan uğradığı bir zararı kasko sigortalısı davalıdan talebi kasko sigortası genel şartlarında düzenlenen kasko sigortasının hukuki korumasına aykırı olduğu ve TMK 4. maddesi gereğince hakkaniyet kuralları gereğince davacının davasında haklı görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davalı sigortalı hakkında açılan maddi teminat istemine ilişkindir. Kasko sigortası poliçesi genel şartlarının 3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar yada taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur". Somut olayda, davalı aracı, davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı iken 02.08.2008 tarihinde meydana gelen kazada hasarlanmış, 06.08.2008 tarihli ekspertiz raporunda araçta ağır hasar bulunduğu, piyasa değerinin 18.000,00.-TL, hasarlı değerinin 8.000,00.-TL olduğu belirtilmiş taraflar arasında düzenlenen mutabakatname ve taahhütname tazminat makbuzu gereğince 18.000,00.-TL araç bedeli davalı sigortalı tarafından bildirilen hesaba yatırılmıştır. Davalı sigortalı ..., davacı sigorta şirketine verdiği 18.09.2008 tarihli tam hasar işlemleri taahhütnamesi ile aracının ağır şekilde hasarlanması nedeniyle 18.000,00.-TL üzerinden ağır hasarlı olarak işlem görmesini, aracın sovtajını alacak kişiye noterlikçe kesin satışını yapacağını, yapmadığı taktirde sorumluluğun tarafına ait olacağını, araç satışı sırasında haciz dolayısıyla satışa engel bir durum (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, rehin vs.) oluşur ise sovtaj bedelini iade edeceğini, trafikten çekme belgeli ruhsat istenmesine karşılık hurda bedeli ruhsat gönderilmesi durumunda sovtaj gelirinden dolayı sigorta şirketinin uğrayacağı maddi zararı iade edeceğini beyan, kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı sigortacı hasarlı aracı açık artırma yolu ile satışa çıkarmış, araca dava dışı ... tarafından en yüksek olan 8.588,00.-TL teklif sunulmuş ve 14.10.2008 tarihinde dava dışı adı geçen kişiye sözkonusu bedele satılmıştır. Ancak satıştan önce 13.10.2008 tarihinde .... Suluh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/552 D.İş sayılı dosyasından davalıya ait davaya konu araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmuştur. Davacı vekili işbu davada, davalının taahhüdünü yerine getirmediğini, araç üzerindeki ihtiyati tedbir nedeniyle aracın ...'ya tescil ve ruhsat ile devir işleminin yapılamadığını, dava dışı ...'dan tahsil edilen sovtaj bedelinin ve adı geçen tarafından yapılan onarım harcamalarının geri ödemesini yapmak zorunda kaldıklarını ve zarara uğradığını ileri sürerek 15.319,00.-TL'nin tahsilini talep etmiş, mahkemece, davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği ve TMK 4. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kabulünün aksine, davalı sigortalı, aracın ağır hasarlı olması sebebiyle davacı ile yapılan mutabakat sonucu 18.000,00.-TL piyasa rayicini alarak, aracın hurdasının davacı uhdesinde kalmasına rıza göstermiş, ancak 18.09.2008 tarihli taahhütname ile aracın mülkiyetinin devrine kadar geçen sürede veya öncesinde araç üzerine konulacak haciz, tedbir, takyidatların kaldırılmasını sağlayacağını bu nedenle davacı sigortacı nezdinde oluşacak zararları ödeyeceğini kabul etmiştir. Davacı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş, aracın piyasa rayiç değerini ödemiş ve fakat davalı sigortalı kendi borcu nedeniyle araç üzerine 13.10.2008 tarihinde konulan ihtiyati tedbiri kaldırtmayarak, hasarlı aracı hasarlı olarak satın alan ...'ya tescil ve ruhsat ile devir işleminin yapılmasına engel olmuş ve üzerine düşün edimi ifa etmemiştir. Önemli olan satış yetkisinin ve diğer işlemlerin yapılmasına ilişkin yetki belgesinin verilmesi değil taahhütnamede de belirtildiği gibi satış işleminin tamamlanmasıdır. Hasarlı aracın resmi satış işlemi yapılamadığından hasarlı araç davacı sigortacının fiilen uhdesinde ise de trafik kaydı halen davalının üzerindedir. Tazminata karar verilmesi halinde aracın hurdasının davalı sigortalıya teslimine, mülkiyetinin sigortalıya ait bulunduğuna karar verilmesine engel bir durumda söz konusu değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürülüğü Fen Heyetinden seçilecek araç hasarı konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre kasko sigortalı aracın, olay tarihi itibariyle sovtaj değerinin tesbiti ve aracın onarımı için yapılan işlemlerin bedeli hususunda denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli, ekspertiz raporunun de irdelendiği bir rapor alınarak, davacının sigortalıya yaptığı ödeme de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm konulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı .... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.