MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, yaya olan müvekkiline davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olan aracın çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek 5.000,00TL maddi tazminatın her iki davalıdan 5.000,00TL manevi tazminatın ise davalı ...'dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken, yargılama sırasında kazaya karışan araç sigortacısının ... şirketi olduğu anlaşıldığından bu şirketin davaya dahil edilmesini talep etmiş ve ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat talebini yükseltmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Davalı, ... A.Ş. vekili, olay tarihinde aracın trafik sigortacısı olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.Ihbar olunan vekili, davalı olmadığından hakkında hüküm kurulamayacağını belirtmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulü ile küçük ... için 6.309,31 TL maddi tazminatın, küçük ... için 1.500 TL, Yusuf Ziya için 1.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, ... Şirketinin maddi tazminattan ve yargılama giderlerinden poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer ... A.Ş aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasında oluşan maluliyet sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Usul hükümlerine göre davada taraf olmayan bir kimse aleyhine veya lehine hüküm kurulamaz. Hüküm ancak taraflar hakkında verilebilir. 6100 Sayılı HMK'nın 61. vd. maddeleri uyarınca (mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 49. vd. maddeleri) ihbar üzerine davaya katılan 3.kişi, ihbar eden tarafın yardımcısı ve temsilcisi olup, feri müdahil konumundadır ve aynı kanunun 69. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 57. md.) uyarınca da yargılama sonunda, hüküm feri müdahil hakkında değil, taraflar hakkında verilir. Dolayısıyla ihbar olunan 3.kişi, ihbar edenin adına, onun temsilcisi olarak, hükmü temyiz edebililirse de, kendisi adına temyiz edemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbar olunan hakkında da hüküm verilmişse, ihbar olunan, hükmün kendisine ilişkin bölümünü kendi adına temyiz edebilir. Somut olayda; Davanın ihbarı üzerine temyiz eden sigorta şirketi vekili, davaya feri müdahil olarak katılmıştır. Hakkında usulüne uygun şekilde, harcı yatırılarak açılan bir dava bulunmamaktadır. Feri müdahil, davanın tarafı değildir. Diğer davalılarla aralarında da zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu nedenle aleyhinde yada lehinde hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin ihbar olunan şirket hakkında hüküm kurulmuş olması isabetli görülmemiş, bozma nedeni yapılmıştır.2-Bozma neden ve şekli nazara alınarak ihbar olunan vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ihbar olunan şirkete geri verilmesine 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.