MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı ...; davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin araçtan inerken yaralandığını, yaralanma sebebiyle acı çektiğini ve tedavi masrafları yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 217,00 TL maddi tazminat ile 2.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili; kazanın meydana geldiğine dair herhangi bir görgü tanığı olmadığını, davacının sırtüstü düşerek kafasını kaldırıma vurduğu iddiasının olayın oluş şekline göre şüpheli olduğunu, hastane raporlarından da anlaşılacağı üzere davacının bir iki sıyrıkla iddia edilen kadar acı çekmesi ve manevi rahatsızlık duymasının hukuki açıdan kabul edilebilir olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kullandığı araçta iddia edilen olayın meydana gelmediğini, kazada kusurlarının bulunmadığını, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 217,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.6098 sayılı TBK'nın 56.(818 sayılı BK 47) maddesinde bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellikleri göz önünde tutularak zarar gören lehine manevi tazminata karar verilebileceği öngörülmüştür. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda, davacı tarafından ibraz edilen 04.11.2005 tarihli .... Tıp Merkezi tarafından hazırlanan faturada davacıya acil muayene, serum takma, enjektör ve röntgen gibi tıbbi tedavilerin yapıldığı belirtilmiştir. Yine ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2006/108 Esas sayılı ceza yargılamasında davalı sürücü taksirle yaralama suçundan cezalandırılmış olup karar kesinleşmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda da davacının meydana gelen kazada yaralandığı kabul edilip buna istinaden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Davacının yaralandığının kabul edilmesi karşısında artık somut olayın şartlarına göre davacı yararına hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmelidir. Davacıda meydana gelen yaralanmanın hafifliği yahut ağırlığı tazminat miktarının tayininde nazara alınması gereken bir durumdur.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıya ait tedavi evrakları, davalı sürücünün kusur oranı, yaralanmanın niteliği ve diğer hususlar gözetildiğinde, kaza nedeniyle cismani zarara uğrayan davacı lehine hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.