MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü açıklayıp ıslah ile artırılan davacı anne için 14.444,34 TL maddi, 30.000 TL manevi, davacı kardeşler için 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 15.000,00'er TL manevi tazminat ve desteğin dedesi için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı .... vekili, davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalılar vekili, sürücünün tamamen kusurlu bulunmadığını, istenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 6.190,43 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, davacılar ..., ... ve ...'nin maddi tazminat taleplerinin reddi ile 2.000,00'er TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.