Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3893 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12514 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olan aracın, davacı ...'e getirdiği talaş yüklü kamyonun kapaklarını açmaya çalıştığı sırada çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek; davacı ... için 2.000,00TL maluliyet tazminatının tüm davalılardan ve 30.000TL manevi tazminat, diğer davacı eş için ise 20.000,00TL manevi tazminatın işleten ve sürücü olan davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini yükseltmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, 2.000,00TL maluliyet tazminatı ile sınırlı olarak davayı kabul ettiklerini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını belirtmiştir.Diğer davalılar vekili, kusurun tamamının davacıda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; ıslah talebi de nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile 77.717,23 TL maddi, 7.500.00 TL manevi (davacı ... için 5.000.00 davacı ... için 2.500.00 TL) olmak üzere toplam 85.217,23 TL tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacılara ödenmesine,davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlandırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm manevi tazminat miktarı yönünden davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, her iki davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.