Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3878 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9080 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının kaskoladığı yolcu otobüsüne çarpmasıyla oluşan kazada kaskolu aracın hasar gördüğünü, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, sigortalılarına ödedikleri 20.674,60 TL'nin rücuen tahsili için ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7002 Esas sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalıların itiraz ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların takibe itirazlarının iptali ile takibin devamını ve alacağın ödeme tarihinden yasal faizi ile hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı ... vekili, diğer davalı ...'a ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının icra takibindeki avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalılar ... ve ... vekili, davacı alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının zarar talebini davalı aracının ZMSS poliçesini düzenleyen şirkete ve kasko şirketine yöneltmesi gerektiğini, kazada davalı sürücünün kusursuz olduğunu, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın KSGŞ B.4.3 maddesi gereği reddine; davalı .... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile bu davalının icra takibine yaptığı itirazın 15.506,00 TL. asıl alacak ve 759,79 TL. işlemiş faiz yönünden iptaline verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı taraf, sigortalısına ödediği bedelin, kaskolu araçta hasara neden olan aracın maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olan davalılardan rücuen tahsili için icra takibi başlatmış; davalıların itirazı üzerine duran ilamsız icra takibine devam edebilmek için de eldeki davayı açmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 17.11.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, Kasko Sigortası Genel Şartları'nın B.4.4.3 maddesindeki hüküm gereği, davacının rücu talebini öncelikli olarak zarara sebep olan aracın trafik sigortacısına yöneltmesi gerektiği, bu nedenle davalı malik ve sürücünün zarardan sorumlu olmadığı yönünde kanaat bildirilmiş; mahkeme de rapordaki bu görüşe itibar ederek davalı sürücü ve araç maliki hakkındaki davanın reddine vermiştir.Mahkemenin davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine gerekçe yaptığı Kasko Sigortası Genel Şartları B.4.4.3. maddesi "Sigorta şirketi ödediği tazminat tutarınca sigortalıya halef olur. Sigorta şirketi ödediği tutar için rücu talebini, sigorta limitleri dahilinde, öncelikle ilgili risk için teminat sunan sigorta şirketine yöneltir. Sigorta şirketi ilgiliye karşı sahip olduğu rücu hakkını ilgili risk için sigorta teminatının bulunmadığı durumda kullanabilir. Sigorta ettiren ve sigortalı, sigortacının açabileceği davaya veya takibe yararlı ve elde edilmesi mümkün belge ve bilgileri vermeye zorunludur" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye göre sigortalısına ödeme yapan kaskocu, rücu talebini öncelikli olarak zarara neden olan aracın sigortacısına yöneltmek durumundadır.KSGŞ B.4.4.3 maddesi ile getirilen bu düzenleme 2013 tarihli KSGŞ içinde yer almakta olup bu genel şartların yürürlük tarihi 01.04.2013 olarak belirlenmiştir.Somut olaya bakıldığında ise; davacının rücu talebine dayanak olan trafik kazasının meydana geldiği tarih 24.02.2012; davacının sigortalısına ödeme yaparak onun haklarına halef olduğu ve dolayısıyla rücu hakkının doğduğu tarih de 29.05.2012'dir.Bu durumda yürürlük tarihi 01.04.2013 olan 2013 Kasko Sigortası Genel Şartları'nın B.4.4.3 maddesinin somut olayda uygulanması mümkün değildir.Mahkemece, davacının rücu hakkının doğumuna yol açan kaza tarihi ve sigortalısına ödeme yaparak rücu hakkını kazandığı 2012 yılında geçerli olan KSGŞ'nın B.4.4.3 maddesindeki düzenlemenin "Sigortacı, ödediği tazminat tutarınca hukuken sigortalı yerine geçer. Sigorta ettiren ve sigortalı, sigortacının açabileceği davaya yararlı ve elde edilmesi mümkün belge ve bilgileri vermeye zorunludur" şeklinde olduğu, davalı araç maliki ve sürücüsüne karşı da davacının rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.