Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3820 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17235 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili davacının motorsikleti ile ... ilçe merkezindeki ... caddesi üzerinde seyir halinde iken, dava dışı ... kullanımınadki, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı motorsikletle kavşakta çarpışmaları neticesinde meydana gelen kazada, davacının yaralandığını, sağ femur kemiğinin kırıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı almak üzere 5.000 TL maluliyet tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 27.259,71 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı sigorta vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kabulü ile 27.259,71 TL maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı sigorta vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan 21.09.2012 raporda davacının %45 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır.Maluliyet raporunda davacının muayeneye tekerlekli sandalye ile geldiği, sağ ayağının dizden aşağısının 1/2 kısmından kesilmiş olduğu belirtilmiştir.Ancak rapora göre, ayağın kesilme durumunun kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, %45 oranının ayağın kesilmiş haline göre mi yoksa bu durum diikate alınmadan mı belirlendiği tereddüte yer vermeyecek derecede açık ve denetlenebilir bir şekilde açıklanmamıştır. Bu hali ile maluliyet konusunda alınan rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu durumda davacının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu veya Üniversitelerin Adli Tıp Kürsüsü'ne sevki ile muayyenesinin yapılarak olay tarihinde yürürlükte bulunan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının kazadan kaynaklanan maluliyet ve oranı ile bacak bölgesindeki ampütasyon ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığı konusunda rapor alınarak bu konuda tereddütlerin giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna istinaden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekilin Hesabı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ne geri verilmesine 3.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.