MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin oğlu/desteği ...'nın, yolcu olarak içinde bulunduğu davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı olarak yaptığı kaza neticesinde yaşamını yitirdiğini, müteveffanın sağlığında davacı annesi ile birlikte yaşamakta olup oğlunun ölümü nedeniyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 29.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 22.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat talebini 29.157,71 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile; poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, 29.157,71 TL maddi tazminattan hatır taşıması nedeniyle takdiren %20 oranında indirim yapılarak neticeten 23.326,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda; desteğin sağlığında çiftçilik ve hayvancılık işiyle uğraşmakta olduğu iddia edilmiş ise de, bu hususta dosyaya herhangi bir belge ve bilgi sunulmamış, ilgili kolluk birimince desteğin vefatından önceki ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin yapılan araştırmaya göre de desteğin çiftçilik ve hayvancılık işiyle uğraşmakta olup aylık ortalama gelirinin 1.500,00-2.000,00 TL arasında olduğu, yıllık 17.000,00-18.000,00 arasında gelirinin bulunduğu bildirilmiştir. Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 11.02.2013 tarihli raporda desteğin sağlığında asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak hesaplama yapılmış ise de; mahkemenin talebi üzerine aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 22.04.2013 tarihli ek raporda desteğin aylık net gelirinin 1.500,00 TL olduğu varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Ancak eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Mahkemece, davacı tarafa desteğin geliri konusunda bilgi ve belge sunması için imkan tanınarak ilgili tarım müdürlükleri ile ziraat ve ticaret odalarından desteğin kaydının olup olmadığı, mesleğinin ne olduğu, gelire ilişkin herhangi bir sosyal güvenlik, vergi veya banka kaydının olup olmadığı, desteğin yaptığı işe dair herhangi bir meslek odası var ise emsal bir kişinin ne kadar gelir elde edeceği hususlarında araştırma yapılmak suretiyle desteğin mesleği ve gerçek gelirinin tespiti ile aktüerya raporunu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davalı vekili, kazaya karışan araç sürücüsünün sürücü belgesinin olmadığını bildirerek hesaplanan tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş, mahkemece bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. 6098 sayılı TBK'nun 51. maddesi (818 sayılı B.K.'nun 43. maddesi) hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceğini, aynı yasanın 52. maddesi (818 sayılı B.K.'nun 44. maddesi) de zarar görenin, zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında veya artmasında etkili olması halinde hakimin tazminatı indirebileceği veya kaldırabileceğini düzenlemiştir.Somut olayda, davaya konu kazaya ilişkin olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/2 Soruşturma sayılı dosyasında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesinin bulunmadığı tespit edilmiş; şüpheli sürücü Sincar Dalğa'nın ifadesinde de sürücü belgesinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, müteveffa desteğin araç sürücüsü ...'nın sürücü ehliyetsiz olduğunu bilerek araca binmesi nedeniyle, yukarıda açıklanan yasa hükümleri göz önünde bulundurularak hesaplanan tazminattan uygun bir miktar indirim yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.