Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 377 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10995 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın karıştığı kazada araç içinde bulunan yolculardan ... ve ...'in öldüğünü, hak sahipleri tarafından müvekkili aleyhine açılan davalar sonucunda toplam 113.897,00 TL ödendiğini, kazaya plakası tespit edilemeyen aracın ve yoldaki bozukların neden olması sebebi ile davalıların kusuru bulunduğunu, 111.249,15 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların kusuru bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin Güvence Hesabı yönünden verilen karara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda davacı, plakası tespit edilemeyen aracın ve yoldaki kusurların etkisi ile meydana gelen kazada müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigortalı araçta ölen kişilerin hak sahiplerine ödemede bulundukları iddiasıyla K... Müdürülüğü ve Güvence Hesabı aleyhine açılan davada mahkemece, davalıların kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ... Müdürlüğü kamu tüzel kişisi olup, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı ... Müdürlüğü aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davalı ... Müdürlüğü yönünden dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.