Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3761 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1281 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2012NUMARASI : 2010/32-2012/157Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davacıların desteği Mahfuz Özalp idaresinde bulunan kamyon ile hemzemin geçitten geçemeye çalıştığı sırada tren ile çarpışması sonucu vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin aracın Zorunlu ve ihtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu, desteğin idaresindeki araç ile serhat narenciye ltd. şti işçilerini taşırken kazanın meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş için 40.000 TL. manevi 500 TL. maddi, diğer davacı çocuklar için ayrı ayrı 25.000 TL. manevi, 500 TL. maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirlen dosyada ise davacı eş için 40.000 TL. diğer davacı çocuklar için ayrı ayrı 25.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı S.Narenciye Ltd. Şti vekili, aracın işleteni ve maliki olmadıklarını, davacıların desteğinin işçileri olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı İl Özel İdaresi vekili, davalının hizmet kusuru bulunduğu belirtildiğinden idare mahkemesinin görevli olduğunu savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı S. Narenciye Ltd. Şti'nin işleten ve malik olmadığından husumet yöneltilemeyeceği, davalı H. Sigorta A.Ş.'nin davacıların murisinin idaresinde bulunan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, davacıların murisinin %80 oranında kusurlu olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep edemeyeceği, İl Özel İdare Müdürlüğü hakkında açılan dava yönünden idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacının birleştirilen dosyada davalı İl Özel İdare Müdürlüğü’nün hizmet kusuruna dayanmış olması nedeniyle idari yargının görevli olması nedeniyle davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davalı S. Narenciye Ltd. Şti'nin davacıların murisinin işvereni olduğu iddiası ile dava açılmıştır. Davacıların desteği ile davalı şirket arasında hizmet akdi veya işçi işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, kazanın hizmet akdinin yerine getirilmesi sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği gibi hususların değerlendirilmesi gerekir. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri İş Mahkemeleri’dir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle davalı S. Narenciye Ltd. Şti yönünden davanın İş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece davacılara desteğin ölümü nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan maaş bağlanıp bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri sorulmuş, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara bağlanan maaşın peşin sermaye değeri bildirilmiş ve hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda peşin sermaye değeri belirlenen tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen yazı cevabında, davacılara bağlanan maaşın rücuya tabi olup olmadığı belirtilmemiştir. Mahkemece, ölenin yakınlarına Sosyal Güvenlik kurumunun bağladığı bu maaşın, zarar sorumlularına rücu edilecek iş kazası nedenine dayalı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken SGK'dan yapılan ödemenin rücuya tabi bir ödeme olup olmadığı sorulmadan ödenen maaşın peşin sermaye değerinin tazminattan mahsup edilmesi doğru değildir.4-Davalı H. sigorta A.Ş. davacılar desteğinin idaresinde bulunan aracın zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta şirketidir. Davacılar ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK'nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı sigorta şirketinin davacıların zararının tümünden, diğer davalıların ise kusur oranına isabet eden miktardan birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken diğer aracın kusur oranına göre hesaplama yapılarak sigorta hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir. SONUÇ; yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,2,3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18.3.2014 gününde Üye E.S.B.'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.