MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun ipatli davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddi dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçluya ait dava konusu taşınmazın borçlu tarafından davalılar ... ve ...'e onlar tarafından da davalı ... devredildiği ve bu tasarufun mal kaçırma amacı ile yapıldığından iptalini talep etmiştir.Davalılar, haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı, borçlunun aciz durumunun olmadığından bahisle davanın reddi karar verilmiş hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277). Bu husus, dava şartı olup; hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır.Somut olayda, davacı tarafından İİK’nin 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir. Ancak masraflar hariç olmak üzere 28.08.2009 tarihinde 431.947,00 TL üzerinden başlatılan takip kesinleşmiş olup, borçlu şirkete ait fabrikada bulunan 474.000,00 TL makineler haczedilmiş, 18 adet araç ve maden ruhsatları haczedilmiş, bilahare borçlunun şikayeti üzerine ruhsatlar üzerindeki haciz kaldırılmıştır.Dosya içeriğinden haczedilen makineler üzerinde 1 tirilyonu aşan ...nın ipoteği olduğu ve anılan bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiği anlaşımaktadır.İcra dosyasına göre borçulunun borcu karşılayacak değerde malı olmadığı açıktır. Bu durumda aciz halinin varlığı kabul edilmelidir.Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.