MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalı şirkete ait aracın, ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresinde iken çift taraflı kaza yaptığını, müvekkili tarafından hasar gören karşı aracın trafik sigortacısına 17.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirkete ait aracın, şirket çalışanı olmayan ehliyetsiz şahıs tarafından çalındığını ve davaya konu kazanın meydana geldiğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 17.000,00 TL'nin 08/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, zorunlu trafik sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Karayolları Trafik Kanu'nun 107 .maddesine göre bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. Somut olayda, sigortalı araç, iş nedeniyle davalı şirket çalışanı ...'nün zilyetliğinde iken yanında yardımcı olarak bulunan ... tarafından aracın anahtarı ...'nün pantolonunun cebinden gizlice alınmış, araçla trafiğe çıkan ehliyetsiz ... davaya konu kazaya neden olmuştur. Davalı şirket ve ..., ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak ...'ten şikayetçi olmuşlardır. ... hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açılmış, şahsın üzerine atılı suç sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece, aracın çalındığı iddiasının ceza mahkemesi kararıyla sübuta erdiği, olayda davalı şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.