MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacılar ... ve ...'nın çocukları olan ...'a çarparak yaralanmasına neden olduğunu, bu nedenle küçük ...'ın 8. sınıf öğrencisi olup olaydan bir gün sonra yapılan Seviye Belirleme Sınavı'na giremediğini, sınava girememesi nedeniyle kendisine en düşük puan uygulaması yapıldığını ve bunun sonucunda başarılı bir öğrenci olan küçük ...'ın Anadolu Lisesi kazanamadığını, Anadolu Lisesi haricinde okuyan öğrencilerin iyi bir üniversite de okuma şanlarının Anadolu Liselerine göre çok daha az olduğunu, gerek gördüğü tedaviler sırasında çektiği acı ve ızdıraplar, gerekse AnadoluLisesine girememesinden dolayı üzüntülerini bir ölçüde karşılayacak olması ve mağduriyetlerinin önlenmesi açısından kusur durumları göz önüne alınarak anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00 TL, küçük ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... lehine 1.000,00 TL manevi tazminat takdiri ile kaza tarihi olan 04/06/2010 tarihinden itibaren işleyecekyasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar ... ve ...'ın manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2013 yılı için 1.820,00 TL'dir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan ve bu nedenle olaydan bir gün sonra yapılacak SBS sınavına giremeyerek Anadolu Lisesi'ni kazanma şansını kaybeden davacı ...'ın, duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi ve çocuklarının geleceğine yönelik istem ve beklentileri bu olay nedeniyle gerçekleşmeyen davacılar anne ve babanın sosyal kişilik değerlerinin saldırıya uğradığı kabul edilerek olayın özelliğine göre uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılar ... ile ...'a geri verilmesine 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.