Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3730 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24412 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın çalışma yapılan ve uyarı işareti olmayan yolda davalıya ait rögar kapağına çarparak hasarlandığını belirtip, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 7.000,00 TL’nin 04.11.2010 ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, kazanın olduğu yol kesiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca Tem Bağlantı yolu inşaat kapsamında yol genişletme ve yağmur suyu kanal çalışması yapıldığı, yol çalışması nedeniyle yolun kazıldığı ve kazaya sebep olan kapağın zeminden yüksekte durduğunu belirtip, davacıya kasko sigortalı araç sürücüsünün de kaza mahallinde hız kurallarına uymadığını ve kusur, zarar ve illiyet bağı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı kurumun dava konusu kazada kusurlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun 25. maddesinde “Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilmez” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece yağmur sularına ilişkin tesislerin İSKİ’ye ait olduğu ve İSKİ’nin bakım ve denetim görevi bulunduğu gözetilmeden yol genişletme ve üst kaplamanın yenilenmesi proğramı dahilinde yağmur suyu, kanal ıslah çalışmasının ve kazanın ana arterde olduğu belirtilerek hasara ilişkin sorumluluğun ilgili Belediye Başkanlığına ve yüklenici firmaya ait olduğu, davalı İSKİ’nin kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamıştır. Davalı ile ilgili belediye ve yüklenici firma arasındaki iç ilişki sorumluluğu, zarar gören üçüncü kişi olan sigortalının halefi davacı sigorta şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinden mülga 818 sayılı B.K'nun 58. maddesi uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumlu olmasına göre, kusursuz sorumluluğu bulunan davalının eylemi ile meydana gelen hasar arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan davanın esasına girilerek tespit edilen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.