Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3660 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16143 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili, davalı ... vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, asıl ve birleştirilen 2012/438 E. sayılı davada, davalıların trafik sigortacısı, sürücüsü, maliki ve işleteni oldukları ... plakalı araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve davalılardan .... tarafından trafik sigortalı ... plakalı aracın 31/05/2008 tarihinde karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, davalı ... hakkındaki davayı atiye bırakmış, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 111.213,00 TL’ye yükseltmiştir.Birleştirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/201 Esas sayılı dosyasında davacılar ... ve ..., davalılar ..., ... ve .... hakkında açtıkları davayı atiye bırakmıştır. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada ... plakalı araç sürücüsünün % 25 oranında, davacının yolcu olarak bulunduğu ... plakalı araç sürücünün % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının olay nedeniyle %67 oranında malul kaldığı, ... plaka sayılı aracın maliki davalı ....’nin uzun dönem otomobil kiralama ve hizmet sözleşmesine göre aracı davalı ....ye kiraladığından işletenlik sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle birleştirilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/201 Esas sayılı dosyasında davacılar davasını atiye bıraktığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleştirilen 2012/438 E. sayılı davada davalı ... hakkındaki dava atiye bırakıldığından bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalı ....'nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından hakkındaki davanın reddine, 111.213,00 TL maddi tazminatın davalılar ..., .... ve ....’den müteselsilen (sigorta şirketleri yönünden dava tarihinden itibaren avans faiziyle), 15.000 TL manevi tazminatın davalı ....'den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili, davalı ... vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 s. TBK'nun 74.maddesi) uyarınca ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi olaya ilişkin ceza mahkemesinin tespitleri hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir.Mahkemece, temyiz eden davalılar ....’nin işleteni, ...’nin trafik sigortacısı olduğu ... plakalı araç sürücüsünün, 04.06.2012 tarihli Karayolları Genel Müdürlüğü makine mühendislerinden alınan kusur raporuna göre kavşağa girerken hızını azaltmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu bulunmasına göre sorumluluğuna hükmedilmiş ise de, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2208/1766 E. 2012/579 K. 01.03.2012 tarihli kararıyla ... plakalı araç sürücüsü sanık ...’nın Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi’nden alınan rapora göre dava konusu olayda kusurunun bulunmadığından beraatine ilişkin verilen kararın 12. Ceza Dairesinin 2013/5126 E. 2013/27973 K. 04.12.2013 tarihli kararıyla onanarak kesinleştiği ve ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıa eldeki dava yönünden bağlayıcı olduğundan, bir başka ifade ile meydana gelen zararla bu davalılar arasındaki illiyet bağı bulunmadığından (kesildiğinden), mahkemece, bu davalılar hakkındaki asıl ve birleştirilen 2012/438 esas sayılı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.2) Asıl ve birleştirilen 2012/438 esas sayılı dosyada ... davacı olmadığı halde gerekçeli kararın başlık kısmında davacı olarak gösterilmesi yanlış olmuştur.3) Davacı ...’in içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı .... tarafından trafik sigortalı ... plakalı aracın (...) hususi bir araç olmasına göre bu davalı hakkında hükmolunan tazminata temerrüt faizi olarak yasal faiz hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.Bozma neden ve şekline göre davalı .... vekili ve davalı ...’nin vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... ve davalı ... yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı .... yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekili ile davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının bozma nedenlerine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ile ... ve ...'ne geri verilmesine 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.