MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki işyeri sigortasından doğan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili; davacı şirkete.. Paket Döviz Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı ...San. ve Tic. A.Ş.'ne ait binanın davalıya ait binadaki harfiyat çalışmaları nedeniyle hasarlandığını, bu hasar nedeniyle taşınmazda toplam 67.135,93 Euro hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, müşterek sigorta gereği davacının toplam hasarın %5'i olan 3.356,80 Euro'luk kısmından sigortalıya karşı sorumlu olduğunu, 13/11/2007 tarihinde sigortalısına 5.924,00 TL ödediğini ve zararın meydana gelmesinde bütün kusurun davalı şirkete ait olduğunu belirterek 5.924,00 TL sigorta tazminatının ödeme tarihi olan 13/11/2007 tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; dava konusu hasarın meydana gelmesinde davalının herhangi bir kusuru olmadığını hasarın davacının sigortalısının kusuruyla meydana geldiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile İstanbul Teknik Üniversitesi'nde uzman bilirkişiler kurulunca düzenlenen 07/06/2013 tarihli rapor ve 27/06/2013 tarihli ek rapor dayanak alınarak davalının %30 kusur durumu itibariyle 1.777,20 TL rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 13/11/2008 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- 6100 Sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.Davalı şirket vekilinin temyize konu tazminata yönelik temyiz istemine ilişkin olarak hükmedilen tazminat miktarı, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2)Dava, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.Her ne kadar mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın meydana gelen olayda %30 kusuru nedeniyle hasarın oluştuğu bildirilmiş ve bu gerekçeyle davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiş ise de, taraflarca dosyaya sunulan ve aynı olay nedeniyle farklı mahkemelerde yargılaması tamamlanıp temyiz incelemesinden geçmiş olan bir kısım dava dosyalarında (Yargıtay 17 H.D. 2016/2558-9857, 2015/5444-2016/9858 ) alınan bilirkişi raporlarında, davaya konu hasarın oluşumunda davalı... San. Ve Tic. A.Ş‘nin tam kusuru ile yol açtığının tespit edilmiş olduğu mütalaa edilmiştir.Dosyadaki yazılara, .... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/144-2015/476 sayılı dosyasında ehil bilirkişlerden alınan 08.10.2014 tarihli ve itiraz üzerine alınan 24.03.2015 tarihli raporlarda aynı olay ile ilgili olarak diğer dosyalardan alınan tüm bilirkişi raporları gözetilerek hasara davalı....San. Ve Tic. A.Ş‘nin tam kusuru ile yol açtığının tespit edilmiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya ve davacıya geri verilmesine 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.