Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3455 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24391 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalı taraf aracının, müvekkiline ait araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, aracın pertinin uygun bulunduğunu, 13.500 TL piyasa rayici olan aracın 4.000 TL karşılığında sovtajının 3.kişiye satıldığını, davalı sürücünün olayda asli kusurlu olduğunu belirterek bakiye 9.500 TL'nın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin oto galericilik yaptığını, kazaya karşın araç trafikte müvekkili adına kayıtlı ise de; kazadan önce 14.9.2011 tarihli harici satış sözleşmesi ile dava dışı ...'a satılıp teslim edildiğini, ...'in aracın resmi devrini yapmadığını, araç bedeli olarak kararlaştırılan bakiye 3.500 TL için senet düzenlendiğini, bu meblağın da müvekkiline ödenmediğini, müvekkili tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2011/5759 sayılı dosyasında ... aleyhinde kambiyo senedine dayalı icra takibi yapıldığını, ancak sonuç alınamadığını, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek davanın ...'a ihbarını ve reddini savunmuştur.Davanın kabulüne dair 16.1.2013 gün 2012/86-2013/10 sayılı önceki hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 4.7.2013 gün 2013/8755-10643 sayılı ilamı ile hükmün davalı ... lehine bozulmasına verilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... aleyhinde açılan davanın kısmen kabulü ile 8.250 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle bu davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ..., davacı taraf aracına çarparak hasarlanmasına sebebiyet veren aracın trafik kayıt malikidir. Davalı ... vekili aracın kaza tarihinden önce harici senet karşılığında dava dışı ...'a satılarak zilyetliğinin de devredildiğini, satış bedelinin bir kısmının peşin alındığını, bakiye kısım yönünden kambiyo senedi düzenlendiğini, müvekkilinin işleten sıfatının ve sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur. Harici satış senedi 14.9.2011 tarihli olup, kambiyo senedi 1.7.2011 tarihinde düzenlenmiş, davaya konu kaza 22.9.2011 tarihinde meydana gelmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde aracın 14.9.2011 tarihinde haricen satıldığını ileri sürmüş; davacı vekilinin harici satıştan öne 1.7.2011 tarihli kambiyo senedi düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu itirazı üzerine, aracın 1.7.2011 tarihli satıldığını iddia etmiştir. Dvalı ... vekili tarafından, kambiyo senedine ilişkin icra takibinden sonuç alınamamış, (borçluya ait malvarlığı olmadığından) icra dosyası takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı ... kaza tarihinden önce işletenlik sıfatını harici satış sözleşmesiyle 3.kişiye devrettiğini inandırıcı ve güçlü delillerle ispatlayamamıştır.Bu durumda davalı ...'ün işleten olduğunun ve aleyhinde açılan davanın kabulüne verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde reddine hükmedilmesi doğru değildir.2-Mahkemenin 16.1.2013 tarihli 2012/86-2013/10 sayılı önceki hükümde davanın kabulü ile 9.500 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmiş, bu hüküm sadece davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairenin 4.7.2013 günlü 2013/8755-10643 sayılı ilamı ile hükmün bu davalı yararına bozulmasına verilmiştir.Davalı ... aleyhindeki bu hüküm, onu temyiz etmeyen davalı ... yönünden kesinleşmiş; davacı taraf lehine müktesep hak oluşmuştur.Bu durumda mahkemece, temyiz edilmeyerek aleyhindeki önceki hüküm kesinleşen davalı ... hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına verilmesi gerekirken; sanki önceki hüküm davalı ... yönünden de bozulmuş gibi yazılı olduğu biçimde adı geçen davalı yönünden yeniden hüküm kurularak, davacı tarafın aleyhine olacak şekilde 8.250 TL tazminattan sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı taraf lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ...'a geri verilmesine 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.