MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı ...'nin sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, beyninde hasar oluştuğunu ve kazadan sonra çalışamadığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 70.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiş; 14.11.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 32.342,00 TL'ye yükselttiklerini bildirilmiştir. Davalı ... vekili, meydana gelen kazada müvekkili adına kayıtlı araç sürücüsünün asli kusurlu olmadığını, maddi zararın davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... şirketi vekili, müvekkilinin poliçe limitiyle sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve davacının gerçek zararı nispetinde sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 32.342,00 TL maddi tazminatın, davalı ...'nin poliçe limiti dahilinde sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, taleple bağlı kalınarak bu miktarın 1.000,00 TL'lik kısmına davalılar ... ile ... yönünden kaza tarihi olan 19/01/2007 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 31.342,00 TL'lik kısmına ise tüm davalılar yönünden ıslah tarihi olan 14/11/2011 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine; 10.000.-TL manevi tazminatın ise kaza tarihi olan 19/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ...'ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacı ...'in malul kalacak şekilde yaralanması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalılar ... ve ...'in sorumluluğunun niteliği göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 2.168,38 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.