MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalı ... şirketine sigortalı olan ve davalı gerçek kişinin sürücü-işleteni olduğu otomobilin kavşağa kontrolsüz şekilde çıkarak en sol şeritte seyir halinde olan davacı müvekkilin kullanımdaki motorsiklete çarpması sonucunda meydana gelen kazada, davacı müvekkilin yaralandığını, sağ omzunda parçalı kırık oluştuğunu, 3 ay iş göremediğini, kaptan olan müvekkilin işsiz kaldığı için üzüldüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere üç aylık geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi gideri olarak 10.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatının davalılardan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... şirketi vekili, poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, maddi tazminata ilşkin talebin kısmen kabulü ile 1.160,56 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulü ile taktiren 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-HUMK'nun 388 (HMK 297) maddesi uyarınca mahkeme kararında, İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Halbuki somut olayda mahkeme hükmünde 1160,56 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda hükmedilen toplam 1160,56 TL maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğu, başka bir deyişle ne kadarının geçici iş göremezlik tazminatı, ne kadarının tedavi gideri olduğu açıklanmamıştır. Bu nedenle, denetlenebilir bir gerekçeli kararın bulunmaması doğru görülmemiştir. 2-Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye veremez. Davacı vekili, 03.12.2010 havale tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin üç ay çalışamadığı için maaş kaybına uğradığını belirterek geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri talep etmiş; dava dilekçesinde araç hasarından bahsetmemiş, hasara uğrayan motorsikleti için herhangi bir hasar bedeli talebinde bulunmamıştır. Her ne kadar davacı vekili, 27.12.2011 tarihinde yapılan 4. celsede, maddi tazminat taleplerinin yoksun kalınan maaş kaybı, tedavi gideri ve motorsiklet hasarı olduğunu belirtmiş ve mahkemece motor hasarı konusunda da rapor alınmış ise de, dava dilekçesinde belirtilmeyen motor hasarının sonradan talep edilmesi ve bu doğrultuda hüküm kurularak talebin aşıldığı anlaşıldığından hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir. 3-Kabule göre de, davada, Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince tedavi giderine ilişkin talepte de bulunulduğuna göre, mahkemece tedavi giderlerinin neler olduğunun belirlenmesi ve buna göre değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken tedavi gideri konusunda bu şekilde bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması isabetli değildir. Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle verilen sağlık hizmetlerine ait tedavi bedellerinin tamamının tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tarafından karşılanacağı“ öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte sözkonusu yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir.. Bu durumda mahkemece, davacının tüm tedavi belgelerinin dosya içine getirtilerek, "'nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenerek 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden 'nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı ... şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bu husustaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, (2)ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'ye geri verilmesine 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.