Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3321 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15887 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, 12.04.2010 tarihinde 2.el olarak.....’tan satın aldığı aracı davalı ... ...’ye 12.04.2010 tarihinde kasko poliçesi ile sigorta yaptırdığını, 17.11.2010 tarihinde kaza yaptığını aracının hasar gördüğünü, aracın serviste tamir ettirdiğini, davalının araç hasar bedelini aracın 2007 yılında pert kaydı olduğunu belirterek teminat dışı olduğunu beyanla ödemediğini, sistemde pert kaydı olan aracı ayıplı olarak kasko poliçesi ile sigorta yapıldığını,......’ında aracın ayıbını gizleyerek kendisine sattığını, bu nedenle araçta meydana gelen zararının tazmini için 2.954,76 TL’nin davalıdan 4077 sayılı Tüketici Mahkemesi Kanunu gereğince davalıdan tahsiline istemiştir.Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçede bulunan pert klozu uyarınca sigortalının talebinin karşılanmadığını, sigortalının beyanı doğrultusunda aracın sigortalandığını, daha önceden pert olan araçta meydana gelen hasar pert araç klozu uyarınca muafiyet altı kaldığından sigortalının hasar talebinin komisyon tarafından reddedildiğini beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile 2.920,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan araç hasar bedelinin aracın daha önceden pert total olduğu gerekçesiyle ödenmemesi üzerine tazmini istemine ilişkindir. 1-1982 T.C. Anayasa'sının 26. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK'nin 280 maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Davalı vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.