Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 330 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23840 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 32.000 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, aracın pert olması sebebiyle hurda bedelinin indiriminden sonra 14.790 TL zarar kaldığını, davalının olayda 2/8 oranında kusurlu bulunduğunu belirterek kusur oranına isabet eden 3.697,50 TL'nın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş; 18.4.2013 tarihli replik dilekçesi ile 8.10.2013 tarihli beyan dilekçesinde müvekkilinin aynı zamanda davalıya ait aracında ZMSS şirketi olduğunun, davalı tarafından sunulan belgelerden anlaşıldığını, müvekkilinin hasar ve rücu servisince 16.4.2013 tarihinde ilgili poliçeden 3.697,50 TL'nın takas ve mahsubunun yapıldığını, davanın konusuz kaldığını, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının aynı zamanda müvekkiline ait aracın trafik sigortacısı olduğunu, davanın müvekkilinin olay sırasında alkollü olması sebebiyle zarar gören 3.kişi aracı için yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkin olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin 0.73 promil oranında alkollü olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediğini, karşı sürücünün olayda asli kusurlu bulunduğunu, davacının zarardan sorumlu olduğunu, hasarın teminat kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuş; düplik dilekçesi ve duruşmalardaki beyanında müvekkiline ihtar yapılmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, basit bir plaka sorgusu ile müvekkilinin aracının kendilerine trafik sigortalı olduğu tespit edilebile-cekken bunun araştırılmadığını, dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiğini bildirmiştir.Mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.1982 Anayasa'sının 36 ve 6100 Sayılı HMK'nın 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez.Somut olayda, 13.3.2014 tarihli oturumda, duruşmanın 26.6.2014 günü saat 09.30'a bırakılmasına karar verilmiş; 26.6.2014 günü, duruşma saati beklenmeden 09.26'da davalı vekilinin yokluğunda duruşma yapılarak hüküm kurulmuştur. Bu durum davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olup doğru değildir.2-Hükmün gerekçe kısmında; "her iki tarafında dava açılmasında kusurları bulunduğu kanaatine varılmakla, taraflar yararına vekalet ücreti takdir edilmediği, yapılan masrafların taraflar üzerinde bırakıldığı" belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında, "davacı tarafça yapılan 153,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak biçimde hüküm kurulması da isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.