Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 330 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21034 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Espiye Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2011/317-2013/240 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kaskolu aracın davalının sorumluluğundaki köprünün çökmesi nedeniyle hasarlandığını, kazanın oluşumunda davalının tamamen kusurlu olduğunu belirterek, ödenen 13.927,96 TL hasar bedelinin tahsili için davalı hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, hasara neden olan köprünün müvekkilinin sorumluluğunda bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, hasara neden olan köprünün davalının sorumluluğunda bulunduğu, kazanın oluşumunda davalının tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile Ordu 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4575 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, TTK'nun 1301.maddesine dayanılarak açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Davalı vekilince, hasara neden olan köprünün müvekkili tarafından yaptırılmadığı ve bakımından davalının sorumlu olmadığı yönünde savunmada bulunulmuş ve mahkemece Karayolları Bölge Müdürlüğünden bu husus sorulmuş ise de yapılan araştırma davalı aleyhine hüküm kurmak için yeterli değildir. Söz konusu köprü, başka bir kamu kuruluşu yahut kişinin sorumluluğu altına bulunabileceğinden, mahkemece İl Özel idaresi, Belediye veya var ise kamulaştırma yapan idareden köprünün kim tarafından yapıldığı ve bakımından kimin sorumlu olduğu hususu sorularak, sorumlunun tam olarak tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.2-Kabule göre de; davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.01.2014 gününde Üye A.Ş.Sertkaya'nın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.