MAHKEMESİ :.........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı araca, davalının kullandığı ve diğer davalının ise zorunlu trafik sigorta şirketi olduğu aracın arkadan çarpması sonucu araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin aracı kullanamaması nedeniyle başka araç kiraladığını belirterek fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL hasar bedeli ve 500 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihi olan 11.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000,00 TL araç kiralama bedelinin ise fatura tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...... vekili, ........'nin ünvan değişikliği ile ...... olarak faaliyetlerine devam ettiğini, diğer davalıya ait aracın müvekkili sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı tazminat sorumluluğunun olduğunu, başvuru üzerine eksper tarafından belirlenen tazminatın davalı tarafından kabul edilmediğinden davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, araçta değer kaybı olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, belirlenen hasarın sigorta tarafından önerilmesine rağmen davacı tarafından haksız olarak kabul edilmediğini, araç kiralama söz konusu olmadığını, tamir süresinin fazla gösterildiğini, araçta değer kaybı olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 9.120,00 TL hasar bedelinin davalı ...'dan 11.11.2013, davalı ....den 28.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, araçtan mahrum kalma zararı olan 2.115,00 TL'nin 31.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.HUMK'nun 388 (HMK 297)maddesi uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HUMK.'nun 389'ncu (HMK 297) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Öte yandan, verilen kararlar açısından da kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrasının da birbiriyle uyumlu olması gerekmektedir. Mahkeme tarafından kısa kararda araçtan mahrum kalma zararı yönünden faiz başlangıç tarihi olarak 27.12.2013 tarihi esas alınmış iken gerekçeli kararda ise araçtan mahrum kalma zararına 31.01.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmiş olması, yine araç mahrumiyet zararı olarak gerekçede 2.125 TL yazılmış olmasına rağmen hüküm fıkrasında araç mahrumiyet zararı olarak 2.115 TL'ye hükmedilmiş olması gerek karar gerekçesi ile hüküm fıkrası ve gerekse kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmış olup, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 15/03/2016 2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.