MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın sebebiyet verdiği kazada müvekkiline ait ticari aracın hasarlandığını, davalı tarafın olayda 8/8 kusurlu olduğunu, 10 günlük tamir süresince müvekkiline ait ticari minibüsün çalışamadığını ve kazanç kaybı oluştuğunu ayrıca araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek şimdilik 3.500,00 TL. kazanç kaybı ile 7.000,00 TL. değer kaybı zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kusuru kabul etmediğini, tamir süresinin, değer kaybı talebinin fahiş olduğunu, günlük kazancın tespitinin gerektiğini belirterek davanın kasko şirketine ihbarını ve reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL. değer kaybı, 3.000,00 TL. kazanç kaybı toplamı 5.000,00 TL.'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya İçerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapması dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Zarar veren, kusuru oranında gerçek zarardan sorumludur. Kusur ve gerçek zarar miktarının konusunda uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerekir. Davacı aracı 2012 model sprınter ticari minibüs olup; ...-... hattında çalışmaktadır. Araç 03.07.2012 tarihinde trafiğe çıkmış, davaya konu trafik kazası 12.12.2012 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı aracının kasko şirketi tarafından yaptırılan eksper incelemesine göre araçta 4.803,00 TL. hasar tespit edilmiş ve onarım süresinin 10 işgünü olduğu belirtilmiştir. Sürücüler arasında maddi hasarlı kaza tespit tutanağı düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu ileri sürerek günlük 350,00 TL.'sından 10 günlük tamir süresince toplam 3.500,00 TL. kazanç kaybı ile 7.000,00 TL. değer kaybı zararının davalıdan tazminini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların kusur durumu yönünden hiç inceleme yapılmamış, davalı tarafın savunmasında bildirdiği davacı aracının daha önce karıştığı kazalara ilişkin belgeler ve vergi müdürlüğünden davacının gelirine ilişkin deliller getirilmemiştir. Minibüscüler esnaf odası tarafından günlük 90-95 TL kazanç olacağı bildirilmiştir. Tramerden davacı aracı yerine davalı tarafa ait aracın önceden kazaya karışıp karışmadığı sorulmuş, zarar yönünden alınan raporda kasko hasar dosyası kapsamına göre aracın 1 yaşında olması, hasarları ve özelliklerine göre 2.000,00 TL. değer kaybı olacağı belirtilmiş, tamir süresi bilirkişice belirlenmemiş, eksper raporuna atıfta bulunularak 10 günlük süre için günlük net 300,00 TL.'sinden toplam 3.000,00 TL. kazanç kaybı belirlenmiştir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya yeterli değildir. Değer kaybı, aracın olay tarihindeki hasarsız hali ile piyasa değeri ve hasarı onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki farktır. Kazanç kaybı tespitinde davacının kendi aracına yapacağı yakıt gideri, bakım masrafı, amortisman indiriminde gözetilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı tarafa ait aracın bu olaydan önce kazaya karışıp karışmadığı hususunun mercileri nezdinde araştırılarak varsa bununla ilgili belge ve bilgilerin getirilmesi, davacının bağlı olduğu ilgili vergi dairesinden kazancına dair belgelerin istenilmesi, daha sonra ... veya ...fen hayetinden seçilecek araç hasarı ve kusur konularında uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan sürücülerin kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile araçta meydana gelen değer kaybı zararı, aracın makul tamir süresi ve ... Odası tarafından verilen cevapta dikkate alınarak, tamir süresince davacının net kazanç kaybı zararının tespiti hususlarında tüm dosya kapsamına göre ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporunda irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davacı tarafın talebi olmadığı halde dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava kısmen kabul edildiği halde, dava ve duruşmalarda kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davanın kabul-red oranına göre paylaştırılmaması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.