Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3227 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18652 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :..........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı.........'nin eşi, davacılar ..., ... ve ...'ın babası, davacı ...'nun oğlu olan ........'nun yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu ölümüne neden olduğunu belirterek davacı eş .......e için 60.000,00 TL; çocuklar için 40.000,00'er TL, anne ... için 40.000,00'er TL manevi tazminatın (davalı sigorta şirketi 15.000,00 TL'lik kısmından sorumlu olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı Bedriye için 30.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL; davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan olay tarihinden, davalı ........ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Davanın, davalılar ... ve Mehmet Avcı yönünden kısmen red edilmiş olması nedeniyle davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin adı geçen davalılara verilmesine karar verilmesi gerekirken hakkındaki davanın tümden kabulüne karar verilen davalı sigorta şirketini de kapsayacak şekilde tüm davalılara verilmesi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yakının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.4- Davacılar vekilince temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faiz istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa, zarara neden olan çekici, ticari araç olup temerrüt faizi olarak avans faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.