Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 122 ada 26, 129 ada 38, 150 ada 53, 59 parsel sayılı 30.969, 17.747, 4652 ve 3991 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı tapu kaydı, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar Rabiya, Duriye, Aliye adlarına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Gülten taşınmazların ortak miras bırakan Fuat ve Mecit'ten kaldığını ileri sürüp miras hakkına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş İse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle üzerinde durulması gereken husus davadan tehdit sonucunda feragat edildiğine dair delillerini bildirmesi için davacıya verilen sürenin hukuki sonuç doğurup doğurmayacağı ve bunun sonucu olarak ortada usulün 91 ve takip eden maddelerine göre geçerli bir feragatin bulunup bulunmadığıdır. Yargılama usulünde biri "yasal" diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş ve bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuksal sonuçlar açıklanmıştır. 22.10.2004 günlü oturumda davacıya verilen önel HYUY.nın 163. maddesine göre kesin olmadığı gibi önelin sonunda 17.12.2004 günlü oturumda tehditle ilgili tanık listesini vermesi için yeniden süre isteyip istemediği de davacıdan sorulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde mahkemece öncelikle davacıdan tehditle ilgili tanık gösterip göstermeyeceği ve bu yolda süre isteyip istemediği sorulmalı, istediği takdirde kendisine elverişli bir süre verilmeli, davacının kendisini bir avukatla temsil ettirmediği gözetilerek verilen bu ikinci sürenin kesin olduğu, bu süreye uyulmadığı takdirde feragatin geçerli olacağı ve bunun sonucunda davanın reddedileceği ihtaratı açıkça ara kararına yazılmalı, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek ona göre B.K.nun 29 ve 30 maddelerine göre feragatin geçerli olup olmadığının tartışılması yapılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Davacı Gülten'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın İstek halinde temyiz edene geri verilmesine, 31,3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.