Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki dava hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.1.2014 gün ve 2012/431 Esas ve 2014/32 Karar sayılı hüküm Dairemizin 25.1.2016 gün, 2014/8813 Esas ve 2016/799 sayılı Kararı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalıya sattığını öne sürerek BK.19. maddesi uyarınca taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile borçlu davalı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark olması nedeniyle davanın kabulüne ve davacının davalı ... aleyhine başlattığı ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2009/6987 esas sayılı takip dosyasındaki alacağını (davalı ... tarafından, diğer davalı ...'e satışı yapılan ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... Caddesi 1279 ada 231 parselde bulunan G Blok 3 ve 4 nolu bağımsız bölüm) satış işleminin iptaline gerek olmadan bu taşınmaz üzerinden de alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde haciz ve satışını isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 25.1.2016 gün, 2014/8813 Esas ve 2016/799 sayılı Kararı ile davanın BK. 19. maddesine göre açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, bu madde uyarınca açılan davalarda iptal kararı verilebilmesi için yapılan satış işleminin muvazaalı olması, diğer bir anlatımla somut olaydaki iddia gibi alacaklıdan mal kaçırmak amacı ile yapılmış olması ve borçlu ile işlemde bulunan kişinin de bu durumu bilmesi gerektiği,somut olayda 3. kişi konumundaki davalı ...'in borçlu davalının mal kaçırma amacını bildiği veya bilmesi gerektiğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, BK. 19. maddesi uyarınca açılan davalarda ivazlar arasında fahiş fark bulunmasının tek başına iptal nedeni sayılmadığı, bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:Yerel Mahkeme kararı belirtilen gerekçeyle bozulmuş ise de davacı vekili dava dilekçesinde ve delil listesinde şahitlerini bildirmiş olmasına ve dinlenilmesini isteyip vazgeçmemiş olmasına göre usulüne uygun davetiye çıkarılması ve dinlenilmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 25.1.2016 gün, 2014/8813 Esas ve 2016/799 sayılı kararının gerekçe bölümünün kaldırılarak yukarıda açıklanan gerekçelerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcının karar istek halinde davacıya geri verilmesine 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.