MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, asker intikallerini sağlamak için davalı ... Otobüs İşletmesi Ltd.Şti. ile davacı kurum arasında taşıma sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda ilgili firmanın asker sevkiyatı yaptığı sırada dava dışı ... Süt adına kayıtlı, sürücüsü dava dışı ... olan araçla kaza meydana geldiğini, söz konusu kazada ölenlerin hak sahipleri tarafından ... aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılan davanın kabulü ile hak sahiplerine toplam 113.141,13 TL ödeme yapıldığını açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda, davacı tarafça bu davadan kazada ölenlerin hak sahiplerine ödenen tazminatın rücuan tahsili amacı ile aracın sürücü ve maliki olan ... Süt ve ... aleyhine dava açılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş, daha sonra iş bu tazminat davasını aracın trafik sigortacısı ve taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalılar aleyhine açmış olup mahkemece aynı talebe ilişkin olarak daha önce ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2013/327 Esas sayılı dosyası üzerinden ilgililere rücuen tazminat davası açtığı ve anılan dava kesinleştiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303.maddesinde (1086 sayılı HUMK 237. md) “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre kesin hükmün söz konusu olabilmesi için daha önce açılarak hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olan davanın tarafları, dava sebebi ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davanın talep sonucunun aynı olduğu ikinci bir dava açılması gerekir. Daha önce açılan davada davalı olarak gösterilen kişiler aracın maliki ve sürücüsü, eldeki bu davanın tarafları ise aracın sigortacısı ve taşıma sözleşmesinin tarafı olup, kesin hüküm olarak kabul edilen önceki davanın taraflarından farklıdır. Bu durumda mahkemece bu dava için kesin hüküm olduğu nitelendirilen anılan davanın tarafları ile bu davanın taraflarının farklı olduğu gözetilerek işin esasına girilip tarafların iddia, savunma ve delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.1.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.