Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3163 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14949 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalıların maliki, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak 24.06.2004 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 29.11.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 83.042,37 TL’ye yükseltmiştir. Davalılar, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü...’ın tam kusurlu olduğu, davacının % 38,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 4,5 aya kadar uzayabileceği, yargılama sırasında davalı ... şirketinin 40.000 TL ödeme yaptığı gerekçesiyle 43.042,37 TL maddi tazminatın (1.000 TL kısmına olay tarihinden, 42.042,37 TL kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle) ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve...'dan müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketi hakkındaki davadan feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle uzman bilirkişilerce düzenlenen kusura, tazminata ve maluliyete ilişkin raporların hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler, davacı vekilinin aşağıdaki (4) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. (HGK'nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK'nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları)Somut olayda, trafik kazası 24/06/2004 tarihinde meydana gelmiş, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi 29/11/2010 tarihinde sunulmuştur. Davalı ... vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı süresinde ıslah dilekçesiyle arttırılan talebe ilişkin zaman aşımı def’inde bulundukları halde, mahkemece zaman aşımı def’i değerlendirilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. 3) Kabule göre de, davacının talep sonucunu azaltması daraltması davayı değiştirme sayılmaz. Bu nedenle davacı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabilir. Müddeabihin azaltılması ıslah kavramı kapsamında değil, davadan feragat müessesesi içinde mütalaa edilebilir. Bu durumda talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi, ayrıca yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir.Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, daha sonra 29.11.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 83.042,37 TL’ye yükseltmiş, 29.09.2011 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu daraltarak (azaltarak) 43.042,47 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş, mahkemece de davanın kısmen kabulü ile 43.042,47 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafın talep sonucunu daralttığı miktarın davadan kısmi feragat olarak kabul edilerek reddine karar verilmesi, yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması ve reddedilen miktar üzerinden davalılar ... ve ... lehine lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması da isabetli görülmemiş, kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.4) Yine kabule göre, davacı vekili, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutarak dava açmıştır. Bu nedenle, alacağın saklı tutulan kısmının temerrüt tarihi de aynı tarihtir. Bu durum karşısında, ıslah dilekçesi dikkate alınarak hükmedilen maddi tazminatın tamamına olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah edilen bölüm yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ve davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalılar ... ve ... yararına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılara geri verilmesine 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.