Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3070 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2372 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı ... şirketine ait ve davalı ... tarafından tahsis edilen, davalı belediyenin çalışanının sevk ve idaresindeki otobüste yolcu olan müvekkilinin, aracın ... ilçesi yakınlarında yaptığı trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek, 100.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda kazanın gerçekleştiği yer olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ortak yetkili mahkeme olduğu, ortak yetkili mahkemenin yetkisinin kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemisinin yetkili olduğunun tespitine verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK.'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ", 7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa'nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Mahkemece, haksız fiilden kaynaklanan davada, davaya bakmakla yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği yer olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ortak yetkili mahkeme olduğu ve yetkisinin kesin olduğu olduğu gerekçesiyle yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna verilmiştir.HMK 16. madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK.'da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. Ortak yetkili mahkemede dava açılmasının zorunlu olması durumu, ancak zorunlu dava arkadaşlığına ilişkin hükümlerin varlığı halinde uygulanır.Yetki itirazının ileri sürülmesi ile ilgili kurallar HMK'nın 19. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 4. bendine göre; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” Somut olayda, davalıların yetki itirazı olmamıştır. Davacı seçimlik hakkını kullanarak davayı zarar gören sıfatıyla kendi ikametgahı olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açmıştır. Kaldı ki davalıların ikametgahı da İstanbuldur. Mahkemece, HMK.'nın 16.maddesi hatalı yorumlanmak suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ... ...ne geri verilmesine 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.