Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2972 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15199 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili; davalıya ait aracın, müvekkili şirket tarafından kasko poliçeli araca çarpması sonucu meydana gelen 4.053,00 TL hasarın sigortalıya ödendiğini, poliçe genel şartları ile TTK 1472 maddesi uyarınca müvekkili şirketin ödediği tazminat nedeniyle sigortalının halefi olduğunu, davalının hasar bedelin ödememesi nedeniyle, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/3677 sayılı icra takip başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline verilmesini dava ve talep edilmiştir.Davalı vekili; sigortalı araçta meydana gelen hasarın bu trafik kazası ile ilgisinin olmadığını, müvekkilinin kusurlu olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davalının .... İcra Müdürlüğünün 2014/3677 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 4.053,00 TL asıl alacak, 232,13 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. (6762 sayılı TTK'nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.6100 sayılı HMK'nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... 'nin sigortalısı ... isimli gerçek kişidir.Davacı ...TTK anlamında tacir olmasına karşın ... plakalı hususi aracın sahibi sigortalısı gerçek kişi olduğu gibi davalı ...'a ait ... plakalı aracın kullanım şeklide hususidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.2-)Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazları incelenmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 9.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.