Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2907 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14531 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, 07/06/2013 tarihinde, davalı ...'ya ait olup diğer davalı ... idaresindeki .... plakalı aracın, müvekkili tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan ...... plakalı araca çarptığını ve meydana gelen 2.797,00 TL hasarın müvekkilince sigortalıya 24/06/2013 tarihinde ödendiğini ve davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olduğunu belirterek hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, 09/12/2014 tarihli oturumda hazır bulunan açılan davayı kabul etmediklerini, davacının kendi araçlarının zorunlu trafik sigortacısı olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıda yazılı bentin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda davacı ... şirketi aynı zamanda davalılardan ...'ya ait aracın zorunlu trafik sigortacısıdır. Mahkemece Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nden alınan cevabi yazı doğrultusunda, sigorta poliçesinin kaza tarihinde geçerli olduğu gerekçesi ile davanın her iki davalı açısından da reddine karar verilmiş ise de, davalı sürücü ... poliçenin tarafı olmayıp 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilmiş olmakla, ...'ün Borçlar Kanunun 49.maddesi kapsamında da sorumlu olup bu kişi yönünden alacaklı borçlu sıfatı birleşmiyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.