Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2904 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1463 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca davalıların maliki sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu çarparak hasara neden olduğunu ileri sürerek sigortalısına ödenen 6.557.YTLnin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı Ş.... Sigorta A.ş vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı kusurun plakası alınamayan üçüncü araç sürücüsünde olduğunu savunmuştur. Diğer davalılar vekili ise, davalıların ikametgahının İzmir'de bulunması nedeniyle izmir mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş kusur oranına ve hasar miktarına da itiraz ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece dosya içeriğine göre sübut bulunan davanın kabulü ile 6557.YTLnin davalılardan 20.7.2004 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline davalı Ş.... Sigorta A.Ş nin poliçe limiti olan 2.750.YTl ve 13.12.2004 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle sınırlı olarak sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre dava Ş.... Sigorta A.Ş vekilinin tüm diğer davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalar sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç talep şekline ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davacı taraf dava dilekçesinde davalıya ait 35 H.. 42 plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu açık ve net biçimde ifade etmiştir. Başka bir anlatımla davacı taraf gerek davalı E.... K....'ün gerekse kazaya karıştığı iddia edilen diğer aracın sürücüsünün müteselsil sorumluluklarına dayanmamıştır. Dava dilekçesinde üçüncü bir aracın kazaya karıştığı ifade edilseydi kazaya karışanların gerek BK. gerekse KTK. hükümlerine göre müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekirdi. Ancak açıklandığı gibi davacı taraf sadece davalının olayda tam kusurlu olduğunu kabul ve iddia ederek talepte bulunmuş ve yargılama safhasında da bu talebini değiştirecek biçimde bir beyanda ve açıklamada bulunmamıştır. Davalı taraf cevabında üçüncü bir aracın kazaya karıştığını ceza davasında da bu duruma göre davalının 2/8 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece bu davada alınan bilirkişi raporuna göre de davalı taraf 2/8 oranında kusurlu bulunmuştur. bu durumda, davalının kusur oranına göre sorumlu tutulması gerekirken, kusurun tamamından sorumlu tutularak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ;Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Ş.... Sigorta vekilinin tüm, diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle diğer davalıların sabit görülen kusur oranına göre tazminata mahkum edilmeleri gerektiği halde yazılı olduğu biçimde zararın tamamına mahkum edilmeleri isabetli görülmediğinden temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 148.50.-YTL peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden T..... ve E....'a geri verilmesine 2.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.