MAHKEMESİ :.........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -Davacı vekili, dava değerini 15.496,35 TL göstererek, müvekkili aleyhine ........ tarafından sigortaladığı aracın hasarı için rücuen tazminat davası açıldığını, davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını, tazminatın taraflarınca ödendiğini, kaza tarihi ve yerinde işbu dosya davalısı tarafından çalışma yapıldığını, işin sözleşme ile yüklenici olan işbu dosya davalısına ihbar edildiğini, kaza tarihinde işin geçici kabulünün dahi yapılmadığını, ihale sürecinin tamamlanmadığını, dolayısıyla hasardan yüklenicinin sorumlu olduğunu, bu nedenle ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlattıkları takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğinden itirazın iptalini, takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının 25.01.2010 tarihinde 14.633 TL ödeme yaptığını, işbu davayı 25.07.2012 tarihinde açtığını, istemin iki yıllık zamanaşımına uğradığını, talebin fahiş olduğunu, müvekkilinin işi şartnameye uygun teslim ettiğini, kazaya neden olmadığını, davacının da bunu resmi makamlar önünde ikrar ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kabulü ile, davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2004 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 14.633,00 TL asıl alacak yönünden devamına, davalı temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi faiz yönünden taleplerin reddine, takibe konu alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2- Dava haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat talebine dayanan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, davacı ve davalı arasındaki sözleşme hükümlerine göre kusurları tam olarak belirlenmemiştir. Dava dışı kasko sigortalı aracın hasar miktarı araştırılmamış ve davacının ödeme tarihi itibariyle gerçekte ne kadar ödemesi gerektiğinin tespiti hususunda hiçbir inceleme yapılmamıştır. Alanında uzman bir bilirkişiden zarar konusunda rapor aldırılmadan, ödeme belgesinde yazılı miktara göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki kusur durumu ve hasar bedeli hususlarında alanında uzman bir bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.