Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2833 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13675 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.03.2016 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av..... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı küçük ...'ın yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu, küçüğün ağır şekilde yaralandığını, vücudunda kalıcı hasar meydana geldiğini, diğer davacılar olan küçüğün anne ve babasının, tedavi için yol masrafı yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı küçük ... için 25.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar... ve..... için 25.000,00'er TL maddi tazminat ile 25.000,00'er TL manevi tazminatın (maddi tazminat olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte ve sigorta şirketinin maddi tazminat yönünden taahhüdü dahilinde sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için ıslah da dikkate alınarak 418.317,26 TL maddi tazminatın 07/08/2005 olay tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı ... poliçe limitiyle sınırlı olup, bu davalı için dava tarihinden itibaran yasal faiz işletilecektir), davacı ... ve.... için müşterek 2.248,00 TL kontrol masrafı maddi tazminatın 07/08/2005 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı ... poliçe limitiyle sınırlı olup, bu davalı için dava tarihinden itibaran yasal faiz işletilecektir), davacı ... için 80.000,00 TL manevi tazminat ve davacı ... ve Sümeyya için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın 07.08.2005 kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Yaşardan alınarak bu davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... .. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı ... yolcu olup kusurunun olmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1086 sayılı HUMK.nin 381.-389.maddelerinde (6100 sayılı HMK.nin 294. - 297. maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK.nin 297/2. maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya baktığımızda; hüküm fıkrasında, her ne kadar davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı şekilde sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, poliçe limitinin miktarı belirtilmediği görülmekle bu husus davalı ... şirketinin sorumluluğu bakımından ilamın infazında tereddüte neden olacağından hükmün bozulması gerekmiştir.3-Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, dava dilekçesinde, sadece maddi tazminat talebi yönünden faiz talep edildiği belirtildiği halde hükmedilen manevi tazminatlar yönünden de faize hükmedilmesi isabetli olmamıştır.4-Davalı ..., hükmedilen tazminattan, poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulduğuna göre, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b maddesi uyarınca, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sorumlu olduğu tazminata oranlanarak hüküm altına alınması gerekirken, tamamından sorumluluğuna karar verilmesi doğru değildir.5-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının daimi işgöremezlik oranı ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı .....vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ....... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'a verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı .....yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7.3.2016 tarihinde Üye ... ve ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.