Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2831 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16988 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.03.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu, davacının yaralandığını, malul kaldığını belirterek davacı için için şimdilik 50.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını belirtmiştir. Mahkemece, manevi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nın "Belirsiz Alacak ve Tespit Davası" başlıklı 107. maddesine göre, "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.”Manevi tazminat, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçlar, zarar gören, bu zararın giderilmesi için öngördüğü miktarı kendisi belirleyerek talepte bulunabilir. Manevi tazminat, niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak istenemez ise de, dava dilekçesinde 50.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği belirtildiğine göre belirtilen bu miktar üzerinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 7.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.